Sevişirdik Bazen
şu dağılgan yüreğimi, şu köpüklere imrenen
yüreğimi bir gün yollara atarsam
bir gün nehir yataklarına dolarsam, korkarım
suyumun çoğu senden yana akacak
dünyanın ölümünü gördüm, suyun, toprağın
en yakın dostlarımın birer birer
vakitsiz açan çiçeklerin, vakitli doğan çocukların
ölümünü gördüm, ama kimse
inandıramaz beni öldüğüne sevgilerin
sanki bir kız hep yürürdü yollarda
evimin önünde ayağını silerdi paspasa
kapımı açardı gümüş bir anahtarla
sanki hep gelirdi, sevişirdik bazen
benimse ellerim titrerdi, alnının aklığından
saçlarına doğru titrerdi
şimdi kağıtların üstünde gidip gelen ellerim
titremez artık, yolunu bilir şimdi
dünyanın ölümünü gördüm, suyun, toprağın
en yakın dostlarımın birer birer
vakitsiz açan çiçeklerin, vakitli doğan çocukların
ölümünü gördüm, ama kimse
inandıramaz beni öldüğüne sevgilerin
sanki bir kız hep yürürdü yollarda
evimin önünde ayağını silerdi paspasa
kapımı açardı gümüş bir anahtarla
sanki hep gelirdi, sevişirdik bazen
dünyanın ölümünü gördüm, suyun, toprağın
en yakın dostlarımın birer birer
vakitsiz açan çiçeklerin, vakitli doğan çocukların
ölümünü gördüm, ama kimse
inandıramaz beni öldüğüne sevgilerin
sanki bir kız hep yürürdü yollarda
evimin önünde ayağını silerdi paspasa
kapımı açardı gümüş bir anahtarla
sanki hep gelirdi, sevişirdik
sanki bir kız hep yürürdü yollarda
evimin önünde ayağını silerdi paspasa
kapımı açardı gümüş bir anahtarla
sanki hep gelirdi, sevişirdik
sanki bir kız hep yürürdü yollarda
evimin önünde ayağını silerdi paspasa
kapımı açardı gümüş bir anahtarla
sanki hep gelirdi, sevişirdik bazen
Çoban Yıldızı
Yüzme bilmeden,
Daha deniz görmeden,
Hiç güneşte yanmadan..
Şimdi ölmek istemem bir kalbi sarmadan
Aşkı tatmadan daha,
Onla sarhoş olmadan,
Hiç sevişmeden daha,
Şimdi ölmek istemem daha hiç gülmeden
Çoban yıldızı
Sen benle kal, çoban yıldızı
Hep benle kal, çoban yıldızı
Zamanın varsa
Ben hiç kimsem olmadan
Tepeden tırnağa ona hiç sarılmadan
Şimdi ölmek istemem kalbine dokunmadan
Hadi al götür beni hala benimmişler gibi
Evime yurduma
Taze meyve tatları yağmurlarında
Çoban yıldızı
Sen benle kal, çoban yıldızı
Hep benle kal, çoban yıldızı
Zamanın varsa, az daha
Galata'da Rıhtımda
gözyaşların kurumuştu
hem de hiç ağlamadan
karşılıklı unutmuştuk
hem de hiç unutmadan
hep seni hatırlatır
her cama çarptığında
sırılsıklamdık yağmurda
galata'da rıhtımda
ne yazık, demiştin
sevgi yok hiç gözlerinde
yıldızların altında
boş ver demiştin, konuşma
galata'da rıhtımda
yağmur yağdı bütün gece
damlalar penceremde
bir şey olacağı yok ama
insan bekliyor, bekliyor işte.
hep seni hatırlatır
her cama çarptığında
sırılsıklamdık yağmurda
galata'da rıhtımda
ne yazık, demiştin
sevgi yok hiç gözlerinde
yıldızların altında
boş ver demiştin, konuşma
galata'da rıhtımda
ne yazık, demiştin
sevgi yok hiç gözlerinde
yıldızların altında
boş ver demiştin, konuşma
galata'da rıhtımda
Ruhun Sarışın
güneş doğmuş sokaklarda
akşamdan kalan sabahlar
çınlayan topuk sesleri
dansediyor kaldırımda
uzaktan bir gitar sesi
karışıyor adımlara
akmış ter damlaları
mazgallarıma bacaklarından
artık istesem de koşamam
sımsıkı tutmuşsun yakamdan
ben de vazgeçip kaybolurum
esmer ıslak vücudunda
acıtıyor güzelliğin, farkında mısın?
tenin esmer, ruhun sarışın
çağırıyorsun günaha, sen şeytan mısın?
tenin sıcak, tenin kıvrak, ruhun sarışın
günler geceler geçmiş
kaç tane hiç anlamadan
vücudum seni özlemiş
hayal etmiş durmadan
doğru yanlış hiç anlamam
ruhumu sana sattığımdan
acıtıyor güzelliğin, farkında mısın?
tenin esmer, ruhun sarışın
çağırıyorsun günaha, sen şeytan mısın?
tenin sıcak, tenin kıvrak, ruhun sarışın
acıtıyor güzelliğin, farkında mısın?
tenin esmer, ruhun sarışın
çağırıyorsun günaha, sen şeytan mısın?
tenin sıcak, tenin kıvrak, ruhun sarışın
1 Kadın ve 1 Erkek
Sözlerinle unutmuş en sevdiği şarkını
Bakmış ne geçmiş geçmiş
Ne gelecek gelecekmiş
Uçmayan kuş kesmez bıçak
Hiç atmayan kalp
İki yalnız bir gemide
Anısı var sadece
Kadın ağlar erkek bakar
Kadın duyar erkek duymaz
Kadın sorar erkek susar
Kadın gider erkek içer
O şarkıydı aşkı anlatan
Sözcüklerin kölesi olmadan
Çekti ciğerim dumanı
Son sigarasından
Dayanmıştı dahada dayanırdı
Ama ne gerek vardı
Kadın ağlar erkek bakar
Kadın duyar erkek duymaz
Kadın sorar erkek susar
Kadın gider erkek içer
Maceraydı değildi iki aşkın hikayesi
Arada ışık yılları vardı karşıdan bakınca
Belkide herşey biterse bir şey başlardı
Ama o hiç konuşmadı
Kadın ağlar erkek bakar
Kadın duyar erkek duymaz
Kadın sorar erkek susar
Kadın gider erkek içer
Fahişe
bir fahişe sabaha karşı
çok seksiymişim, öyle diyor
gülüyoruz yalanına
karşılıklı ve anlayışlı
dalgakıranlardaki banklarda
çıkardı ayakkabılarını
bak, dedi, köprü ışıkları
siliyorlar yıldızları
kazıyınca yaldızlarını
altlarındaki demir paslı
ateşe vermeli onları ama
her yerde yangın çıkışları
sordum, niye sattın diye yoksulluğunu?
dedi, elimdeki sadece oydu
niye sattın vücudunu?
daha mı kötü, dedi, satmaktan ruhumu?
herkes, dedi, merak içinde
ölümden sonra hayat var mı diye
boşuna düşünürler
sanki hayat varmış gibi ölümden önce
sevdim seni ama bir şekilde
hüzün var diye belki gözlerinde
eğer sever gibi sarılırsan da
bu vücut sana bedava
aslında derdim; çok gençsin daha
20'yim, dedi, ama ruhum 1000 yaşında
kayalar kesti ayaklarımı
yine de bir şey hissetmek güzel hala
bu dalgakıranda
tek başıma bu vücutla fırlatıldım bu dünyaya
aşk da basit, pişmanlık da, hayat hoyrat bu zamanda
şahin kuşa, kuzgun leşe, ben değil bu dünya fahişe
korkum; çığlık atan adam gibi
tablodaki, şakağımda ellerim
hep kaçarken, tek kişilik dünyayı
ben artık nasıl severim?
anladım, dedim, senin kalbin birinde
geceyle gündüz, o hep seninle
sarıldı, ağladı saatlerce
o yine işe gitmeden önce
aslında derdim; çok gençsin daha
20'yim, dedi, ama ruhum 1000 yaşında
kayalar kesti ayaklarımı
yine de bir şey hissetmek güzel hala
bu dalgakıranda
tek başıma bu vücutla fırlatıldım bu dünyaya
aşk da basit, pişmanlık da, hayat hoyrat bu zamanda
şahin kuşa, kuzgun leşe, ben değil bu dünya fahişe
Gündüz Düşleri
bugün seni düşündüm bir şarkı çalınca
her an aklımdasın bak bunca yıldan bile sonra
insan koşuşturmacayla hayata dalınca
her fırsatta hatırlar küçük bir anıyla
gündüz düşleriyle her an yanımdasın
her güneş açışında, batışındasın
bak o sevdiğim kadın uzaklardan bana geliyor
değer bilmez bazen insan ama o pişman, bana dönüyor
yaz yağmurlarıyla, güz yapraklarıyla
gündüz düşlerimde beni seviyor
yaz yağmurlarıyla, güz yapraklarıyla
gündüz düşlerimde benim oluyor
bugün parkta oturdum seyrettim çocukları
yağmur başlayınca hiçbiri kaçışmadı
bende kitap okudum sanki senden bahseden
gözlerimi kapattım sayfaları geçerken
gündüz düşleriyle her an yanımdasın
her güneş açışında, batışındasın
bak o sevdiğim kadın uzaklardan bana geliyor
değer bilmez bazen insan ama o pişman, bana dönüyor
yaz yağmurlarıyla, güz yapraklarıyla
gündüz düşlerimde beni seviyor
yaz yağmurlarıyla, güz yapraklarıyla
gündüz düşlerimde benim oluyor
Mavi Kuş ile Küçük Kız
Bulutlar iç içe ve her an başka bir resim oluyorlar
Başka bir adla, başka bir zamanda rastlasaydım demiştim ya o gün sana
Vazgeçtim, kaçmak yok, söz bu kez
Çok güzel uyuyorsun diye yanımda
Bak, çok gevezeysem, hadi kapat çenemi
Sözcükler ne ki duygular yanında
Yoksa yarın sabah uyanıp ayılınca
Utanacağım şeyler söyleyebilirim şimdi
Bana bırak hazır açmışken kapılarımı
Kalbime biraz daha temiz hava girsin
Yalancıyımdır biraz ama bana inan
Sarhoşken hep çok sahiciyim
Yine fazla içmiştim bu akşamda
Coşmuş kalbim, of nal gibiyim.
Sağır, kör, dilsiz görünür kalbim
Ama bil, ben aslında iyi biriyim
Bilirim, çok kirlidir aşk sicilim
Sadakat konusunda da pek iddialı değilim
Ama bu kez farklı olsun diye
Sen denersen, ben de denerim
Pek iyi olmadı şarkı,
En iyisi gel 'Ortaçgil' dinleyelim
Sıcaklığını verirken sen bana
Sızayım aniden kollarında
Çok düşündüm kaçayım diye ama dedim;
Ne zaman anlaşmış ki kalple beyin
Ve hele ne zaman düşünsem seni
Yaprak gibi titriyorken kalbim
Elveda
İhtimalsiz bir hayal yok ki dünyada
Varsa bile yok farzedip
Yalvarırım Tanrı'ya
Bir gün gelir de dünya tertemiz olursa
İsyan etmem bundan sonra
Zamanın ruhuna
Ağlasam aylarca
Uyusam yıllarca
Yoksa bile varedip
Yalvarırım Tanrı'ya
'Bir gün' gelir de dünya böyle kalırsa
Vazgeçer
İsyan ederim artık Tanrı'ya
Bırak beni kendi halime
Bırak peşimi
Elveda
Ellerimi dokundurdum denizin yüzeyine
Pürüzsüz suda halkalar yapsın diye
Her baharda varolmayan birine aşık olup
Hiç varolmamış bir dünyayı
Gerçekmiş sanıp
Bırak beni kendi halime
Bırak peşimi
Elveda
Bir gün gelir de dünya tertemiz olursa
İsyan etmem bundan sonra
Zamanın ruhuna
'Bir gün' gelir de dünya böyle kalırsa
Vazgeçer
İsyan ederim artık Tanrı'ya
Bırak beni kendi halime
Bırak peşimi
Elveda
Yalnız Kalpler Sütunu
Hayali girmekti eve, anahtarsız
Zili çalarak sadece
Hiç bakmamıştık gözü gitsede
Yalnız kalpler sütununa gazetede
Yalnız uyur, yalnız uyanır
Tek başına yer yemeğini
O gün de yalnız uyandı
Yarın, dedi, ölme zamanı
Açık penceresi soğuk günlerde bile
Belki biri girer diye
Ama yarın erkek kalkacak
Söndürdü ışığı gece yarısı
Dünyadaki son gününde
Döndü durdu yatağında
Sıkıldı, kalktı
İlk kez göz attı yalnız kalpler sütununa
Yalnız kalpler
Sayfalarca yalnız kalpler
Ama şimdi mektubunu yazazcak
'Kimse mesul değil!' deyip imzalayacak
Yazdı kısacık son yazısınız
Attı kendini dışarı sabaha karşı
Son bir kez, şemsiyesiz
Yağmura doysun diye
Başını damlalara kaldırdı
Sırılsıklam oldu, ıslandı
Masasına çöktüğünde
Yine önündeydi gazete
Birden kalbiyle bağlandı
Yazıdan hayal ettiğine
Dalgaları deniz kabuklarından
Dinleyen çocuklar gibi
Bir kalp buldu sayfalarda
Sevdi rumuzunu sevdiği birini
Aklında kurdu, kurdu
Verdi kalbini hayali birine
Yanında düşündü onu
Çok yakıştırdı kendine
Yalnız kalpler
Sayfalarca yalnız kalpler
Onada bir mektup yazdı
Zarfında adresiyle
Sonra gitti aynaya baktı
Cesareti var mı hala diye
İki mektup masasında
Odaya geri döndüğünde
Baktı ikisine de
Acaba hangisi hangisiydi diye
Ansızın gözünden bir damla
Önce burnuna, sonra sayfaya
İşte seçti bile gözyaşım, dedi
Koydu mektubu zarfına
Yırttı attı öbür mektubu
Yavaş yavaş ayağa kalktı
Gitti içeriye
Son kez dinlenmeye yatağına yattı.
Yalnız kalpler
Sayfalarca yalnız kalpler
Uçurtmalar
En sevdiği renk mor olan kadın
En sevdiği kelime 'asiEn sevdiği oyun incitmek beni
Hıncı çocukluktan kalma yara izi
Zamanı, yaralarla ölçen kadın
Geçmişiyle kavgalı
Tanrı'ya sığınan kız çocuğu geceleri
İsyankar gündüzleri
İpleri dolaşmış uçurtmalar misali
Ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı
Ne gidebildik kendi yolumuza
Rüzgarda savruk, başına buyruk
Senle ben
Kırdığı kalpleri dizmiş ipe
Genede en büyük zararı kendine
Ayak izlerini kuşlar yesin diye
Ekmek kırıntıları bırakır geride
En sevdiği ses, çocuk sesi
Oysa, anne olmayı istememiş
Yıllar var ki kendi
Hiçbir zaman kök salmamış ki
Sırf birgün çekip gidebilmek için
İpleri dolaşmış uçurtmalar misali
Ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı
Ne gidebildik kendi yolumuza
Rüzgarda savruk, başına buyruk
Senle ben
Genede bulup birbirimizi
Aldatma pahasına sevdiklerimizi
Ağlayarak seviştiğim kadın
İpleri dolaşmış uçurtmalar misali
İpleri dolaşmış uçurtmalar misali
Ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı
Ne gidebildik kendi yolumuza
Rüzgarda savruk, başına buyruk
Senle ben
Kaç gece göğsünde uyuduğum kadın
Hep tek başıma uyandım